Çin'de, burnunuzu üflemek iğrenç bir eylem olarak kabul edilir - evet, soğuk algınlığınız olsa bile. Bu ülkeyi ziyaret ediyorsanız, bu işlemi banyoda yapın ve değil alenen.
Doğrudan bir kabinin arka koltuğuna gitmek, Avustralya, Yeni Zelanda, İrlanda, İskoçya ve Hollanda gibi ilçelerde eşitlikçi olarak kabul edilir. Bunun yerine, eğer mümkünse atış silahı kullanmalısınız.
Rusya'da, tüm yemeğinizi yemek hala aç olduğunuzu ve ana bilgisayarlar yeterli yiyecek sağlamadığını gösterir. Funnily, Amerika Birleşik Devletleri'nde bu eylem, ev sahibine yemeğinizi sevdiğinizi gösterir.
Çin veya Hindistan'da bir hediye aldığınızda açgözlü görünmek istemiyorsanız, artık vericiyle birlikte kalmayıncaya kadar açmak için beklemelisiniz.
Japonya'da dişlerinizi açığa vuracak noktaya gülmek kaba değildir. Bunun yerine, güldüğünüzde kıkırdama isteğine karşı koyamayacağınız zaman elinizi ağzınızı örtmek için kullanmalısınız.
Afrika, Hindistan, Sri Lanka ve Orta Doğu'daki bazı kültürler tuvalet kağıdı kullanmadığı ve bunun yerine sol elini kullanmadığı için, bu beş parmağı hemen hemen her şey için kullanmaya kaşlarını çattı.
Latin Amerika kültürlerinde bir partiye zamanında gelmek temelde ABD'de bir saat erken gelmeye eşittir. Bu durumda, temel olarak geç kalmak gerekir.
Türkiye ve Güney Kore'de, elini cebinize koyarsanız kibir işareti. Bu yüzden, yerlilerin bir tavrınız olduğunu düşünmesini istemiyorsanız, eldivenlerinizi dışarıda tutun.
Tabii, yumuşak bir yemeğe bir lezzet patlaması ekleyebilir, ancak Fransa'da yemeğinize tuz eklemek şefe kaba kabul edilir. Sonuçta, bu kişinin zihninde, yemeği mükemmel bir şekilde baharatladılar.
Avrupa'nın çoğunda, özensiz bir görünümle kamuya çıkmak saygısızlık olarak görülüyor. Onlar, ellerinden gelenin en iyisini yapmaktan gurur duyarlar ve siz de inanmalısınız.
Yunanistan'da başparmak işaretini vermek orta parmağı vermekle aynıdır. Yani istediğiniz gibi "harika" veya "tamam" demek yerine, çok daha aşağılayıcı bir şey söylüyor olabilirsiniz.
Japonya'da, akşam yemeğinden sonra devrilme, insanların iyi bir iş yapmak için bir teşvike ihtiyaç duyduklarını ve bahşiş vermeden ellerinden gelenin en iyisini yapmayacağını belirtti. Amanın.