İsim: Xenia Polychronis ve ortak
Konum: Williamsburg, Brooklyn, New York
Ev tipi: Apartman
Boy: 450 fit kare
Yıllar yaşadı: Yaklaşık 2 yıl, kiralama
Bize evinizden ve orada yaşayan insanlardan biraz (veya çok fazla) bahsedin: Evimizin tarzı, rock and roll ve klasik sanat arasında çok tuhaf bir füzyon ve Akdeniz köklerime birçok saygı duruşu ile tepesinde. Kabul etmek gerekir ki bu kulağa karışıklık gibi geliyor ama bizim ve tarzımız için işe yarıyor ve hem bireysel hem de birlikte yaşamlarımızı mükemmel bir şekilde tamamlıyor.
Gündüzleri Kıbrıs doğumlu, Brooklyn'de yaşayan bir ürün geliştirme müdürü ve geceleri (ve hafta sonu) sanatçıyım. Bir İngiliz nakli olan partnerim, gündüzleri ilkokul öğretmeni, geceleri de yazar, hafta sonları da DJ'lik yapıyor. Evimiz sürekli olarak yağlı boya ve kahve kokusuyla doluyor ve pikaptan gelen müzik sesleri her zaman, her zaman mevcut.
Kimliğim bu dairenin her yerinde ve bunu itiraf etmekten utanmıyorum! Ben her şeyden önce bir yaratıcıyım ve bence bu, asmak için seçtiğimiz sanata çok iyi yansıyor. çerçevelemeyi seçtiğimiz fotoğraflar, vurguladığımız ve bantladığımız kelimeler ve seçtiğimiz mobilyalar ve vurgular yanında yaşa.
Amerika'ya yıllar önce taşınmış ama kökleri hala Akdeniz'de çok sağlam olan bir aileden geliyorum. Bu nedenle, büyüklüğüne rağmen dairenin sıcak ve davetkar olduğundan emin olmak benim için son derece önemliydi. Kültürüm bana her zaman misafirlere hazırlıklı olmayı ve onları her zaman ağırlamayı öğretti. Bu yüzden dairemin, içinde kim olursa olsun, evim gibi hissetmesini istiyorum. Alan sınırlamalarına rağmen bunu iletmek konusunda iyi bir iş çıkardığımızı düşünüyorum.
En sevdiğiniz oda hangisi ve neden? En sevdiğim oda oturma odası. En iyi resmimi yapmaya meyilli olduğum yer orası ve aynı derecede önemli olan mutfağa en yakın olan yer. Pencereler çok büyüktür ve havanın bağışlayıcı olduğu zamanlarda eterik bir ambiyans yaratan balkona açılır. Aynı zamanda ekip olarak zamanımızın çoğunu geçirdiğimiz yerdir. İş günü bittiğinde, gevşememizi sağlayan yaşam alanıdır.
Eviniz için satın aldığınız (veya bulduğunuz!) en son şey nedir? Evime aldığım son şey, geçtiğimiz yaz Kıbrıs'tayken bir pazarda bulduğum küçük bir taş heykelcikti. Adadan olduğu söylenen Afrodit (tanrıça) figürüdür. O, sevginin ve seksiliğin özüdür ve aynı zamanda mirasımın kültürel bir direğidir. Bir bağlantı eklerdim, ancak bu pazarda neredeyse bir sokak tabelası var, çevrimiçi mağaza bir yana!
Sevdiğiniz bir ev yaratmak için herhangi bir tavsiyeniz var mı? Tavsiyem çok basit: İnternette, arkadaşlarınızın yerlerinde, ev mağazalarında vb. araştırma yaparak sevdiğiniz şeylerle ilgili kalıpları bulun. Bunları alın ve evinizin boyutuna nasıl sığdıracağınızla oynayın. Örneğin benim tarzım seksi, sinirli ve biraz çılgın ama aynı zamanda sıcak, sade ve rahat. Bu iki “stil” kağıt üzerinde yan yana gitmezler ama benim için birlikte giderler! Öyleyse neyi sevdiğinizi bulun ve sadece onun için gidin!